Çocuklarda Kandida ilişkili Üriner Sistem Enfeksiyonları: Tek Merkez Deneyimi
Giriş: Fungal enfeksiyonların sıklığı giderek artış göstermektedir. Nozokomiyal fungal enfeksiyonların büyük çoğunluğu Candida türleri ile meydana gelmektedir. Kronik hastalık, invaziv işlem, yoğun bakım ünitesinde yatış ve geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı gibi durumlar kandidüri görülme sıklığını arttırmaktadır. Çalışmamızda kandidüri ile izlenen pediatrik hastaların klinik, laboratuvar özellikleri ve olası risk faktörlerinin değerlendirilmesini amaçladık. Materyal-Metod: Ocak 2017-Haziran 2024 tarihleri arasında kliniğimizde kandidüri saptanan 1 ay-18 yaş arası çocuk hastalar çalışmamıza dahil edildi. Bulgular: Çalışmaya idrar kültüründe Candida spp. tespit edilen 58 (22 kız, 36 erkek) pediatrik hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 6,2±2,9 idi. C. albicans 43 (%74,1) hastada, C. parapsilosis 8 (%13,7) hastada, C. tropicalis 4 (%6,8) hastada, C. lusitanie 1 (1,7) hastada, C. lipolytica 1 (%1,7) hastada, C. krusei 1 (%1,7) hastada saptandı. Kandidüri sırasında hastaların 32 (%55,1)’sinde ateş, 27 (%46,5)’sinde dizüri, 9 (%15,5)’unda yan ağrısı, 8 (%13,7)’inde suprapubik hassasiyet, 7 (%12)’sinde sık idrara çıkma, 4 (%6,8)’ünde idrara çıkma aciliyeti gelişti. İdrar kültüründe Candida spp. üremesi olan hastaların risk faktörleri değerlendirildiğinde en sık görülenler; üriner kataterizasyonu (%63,7), yoğun bakıma yatış (%60,3), uzun süreli antibiyotik kullanımı (58,6) ve santral venöz katater varlığı (%56,8) idi. Laboratuvar bulgularında lökosit sayısı: 12964±8448/mm³, nötrofil sayısı: 8297±6495/mm³, üre: 29,3±26,3 mg/dL, kreatinin: 0,49±0,29 mg/dL ve C-reaktif protein: 34,2±25,3 mg/L olarak saptandı. Antifungal tedavi olarak 57 hastada flukonazol ve 1 hastada kaspofungin verildi. Kandidüri tanısı konulan tüm hastaların üriner kateterleri çıkarıldı. İdrar kültürü sterilizasyonuna kadar geçen medyan süre 4 gün ve antifungal tedavinin medyan süresi 7 gündü. Sonuç: İnvaziv kandida enfeksiyonlarında lokal epidemiyolojik verilerin ve risk faktörlerinin bilinmesi ampirik tedavi için oldukça önemlidir. Risk faktörlerini barındıran hastalarda kandidüri akılda tutulmalıdır.